Wednesday, 16 July 2014

HAYAL ETMEYE CESARETİNİZ VAR MI?





7 dakikalık müthiş izahat!!


Ladies and gentlemen!

Konfor alanımızdan çıkmak üzereyiz!

Kemerlerinizi çözün. Sıkı tutunduğunuz her şeyi bırakın.


UÇUŞA GEÇİYORUZ ;)

Ötesi iyilik, güzellik :)))


Sevgiler

Özge




Tuesday, 15 July 2014

NE YAPTIĞINI BİLMEK YA DA BİLMEMEK..





Basit bir anlatım.. Bununla beraber bir o kadar etkileyici! Ne yaptığını bilmek ya da bilmemek..

Ya da KİM OLDUĞUNU bilmek ya da bilmemek?

Ya da KENDİNİ bilmek ya da bilmemek?

Ya da BİLGELİK vs APTALLIK?


Ya da sadece iki kurbağa.. ;))

Özge




Sunday, 13 July 2014

OL İZ VEL :)





3 IDIOTS (3 APTAL); Mühendislik Fakültesinde okuyan 3 Aptal !?! vasıtasıyla; sistem, düzen, sevgi, başarı, tutku, aidiyet, esneklik gibi hayata dair gerçeklerin ne olduğu ve ne olmadığının çook eğlenceli bir şekilde anlatıldığı harika bir film !

İstediğimiz bir şey olmuyorsa; ya O isteğe ait değilizdir, ya da kendimizi bloke edecek kadar korku doluyuzdur. Halbuki her zaman OL İZ VEL'dir :) Nasıl mı? Cevabı filmin kendisinde ;)

Paylaştığım video ise; filmin mottosu olan OL İZ VEL'in -filmin içinden- klibi :)))

Bu eğlenceli ve sıradışı filmi en kısa zamanda izlemenizi tavsiye ederim. İyi seyirler ;)


Sevgiler

Özge

Tuesday, 8 July 2014

STEINBECK'TEN OĞLUNA MEKTUP: "AŞK, İNSANIN BAŞINA GELEBİLECEK EN İYİ ŞEYDİR"


Fareler ve İnsanlar'ın Nobel ödüllü yazarı John Steinbeck (1902-1968) iyi de bir mektup yazarıydı.

Aşağıda, 1958 yılında, yatılı okulda okurken, Susan isimli bir kıza âşık olduğunu söyleyen büyük oğlu Thom’un mektubuna verdiği cevap var.
Steinbeck’in bilgelikle, şefkatle, iyimserlikle, zamansızlıkla alakalı son derece etkileyici sözleri okurlarda iz bırakacak nitelikte:

New York
10 Kasım 1958
Sevgili Thom,
Bu sabah mektubunu aldık. Mektubuna kendi bakış açımdan cevap vereceğim, Elaine de kendi bakış açısından.
İlk olarak, eğer âşıksan bu iyi bir şeydir, hatta bir insanın başına gelecek en iyi şeydir. Sakın bunu küçümsemelerine izin verme.
İkincisi, aşkın çok çeşidi vardır. Biri bencil, cimri, açgözlü, egoist ve aşkı kendini beğenmek için kullanır. Bu aşkın, çirkin ve sakat çeşididir. Diğeri, senin içindeki iyi olan her şeyi dışa vurmanı sağlar. İyilik, itibar ve saygı. Sadece toplumsal saygı meselesi değil, bir başkasını eşsiz ve değerli görebilmeni sağlayan o daha yüce saygıyı da.
İlk çeşidi, seni hasta, küçük ve zayıf yapabilir, ikincisi seni güçlendirir, sahip olduğunu bilmediğin cesareti, iyiliği ve bilgeliği ortaya çıkarmanı sağlayabilir.
Bunun gelip geçici bir gençlik aşkı olmadığını söylüyorsun. Eğer bu kadar yoğun duygular hissediyorsan elbette gençlik aşkı değildir.
Fakat benden sana neler hissettiğini söylememi istemiyorsun diye düşünüyorum. Hissettiklerini, sen herkesten daha iyi biliyorsun. Sana bu konuda ne yapman gerektiğiyle ilgili yardımcı olmamı istiyorsun; bunu yapabilirim.
Öncelikle sonuna kadar hissettiklerinin tadını çıkar, müteşekkir ol ve şükran duy.
Aşkın amacı en iyi ve en güzel amaçtır. Ona ulaşmaya çalış.
Eğer birine âşıksan o kişiye açılmakta bir tehlike yoktur; yalnızca bazı insanların çok çekingen olabileceğini unutmamalısın, bazen ilan-ı aşk ederken bu çekingenliği göz önünde bulundurmak gerekir.
Kızlar senin ne hissettiğini bilmek gibi bir özelliğe sahiplerdir ama yine de hissettiklerini duymak isterler.
Bazen hislerine bazı sebepler dolayısıyla karşılık alamazsın; ama bu hissettiklerinin değerini ya da güzelliğini azaltmaz.
Son olarak, senin ne hissettiğini biliyorum, çünkü ben de aynı şeyleri hissediyorum; sen de böyle hissettiğin için memnunum.
Susan’la tanışmayı çok isteriz. Bu görüşmenin planlarını Elaine yapacak, çünkü bu onun uzmanlık alanı; çok da memnun olacaktır. O da aşkı biliyor, belki sana benden daha fazla yardımcı bile olabilir.
Ve sakın kaybetmekten korkma. Eğer doğruysa devam edecektir. Acele etme yeter. İyi şeyler asla elden kaçmaz.
Sevgiler,
Baban
Kaynak: www.edebiyathaber.net

Sunday, 6 July 2014

KIRILGANLIĞIN GÜCÜ





Analitik, gerçekçi, kontrolcü ve herşeyi hizaya sokmaya çalışan bir araştırmacının, hayatın -ve aslında sadece insan olmanın- kontrol edilemeyen ve yadsınamayan gerçeklerini keşfettiği süreci ve bu sürecin sonuçlarını anlattığı etkileyici bir sunum.



Kırılganız, önce bunu kabul etmeye ve bununla barışmaya ne dersiniz? Kırılganlığın hediyelerini kabul etmeye? Görünür olmaya?..



Tüm kalbimizle sevmek için yaratıldık.. Ötesini düşünmeden, hiç bir garantisi olmadan, ilk "Seni Seviyorum"u dediğimizde.. gerçek ve görünür oluyoruz. "Yeterli olduğumuza" ve "sevmeye,sevilmeye, aidiyete layık olduğumuza" inandığımızda da kusurlarımızı kabul edebiliyor ve mükemmelliğin aslında mükemmel olmamakta olduğunu anlıyoruz. Sonuçta "mutlu" oluyoruz :)))



Hep inandığım bir şey vardır ki; Mutlu Olmak, Mükemmel Olmaktan daha önemlidir.



Sevgiler



Özge