Bu yazı aslında kadınlara yazıldı. Benzer düşünen erkekler olmadığı için değil, sadece böyle düşünen kadınların oranı erkeklere göre daha fazla olduğu için..
Yaptığım iş sebebiyle farklı yaşlardan, farklı kültürlerden, farklı eğitim seviyelerinden çok sayıda insanla çalışıyorum. İşim; algısı, inançları, bilinci, bilinçaltı, hisleri, herşeyiyle ve tamamen insanın kendisiyle.. Uzun zamandır, artık istatistiki bir bilgi olarak değerlendirebileceğim kadar elimde veri olan, toplumsal mutluluğumuz ve gelecek nesiller için beni endişelendiren bir konu var ki paylaşmak istedim.
Henüz kerametini çözemediğim bir yaş olan "27 yaşına gelmiş ve bu yaşı geçmiş" her 10 kadından 11’i evlenmek istiyor. (İstisnalar kaideyi bozmaz, gerçek verilerle konuşuyorum;)
Bunda yanlış bir şey olduğu için söylemiyorum, tabii ki herkes herşeyi isteyebilir. Buradaki problem “Neden evlenmek istiyorsun?” sorusuna verilen cevaplarda. Popüler cevapların arasında şunlar var:
“Ailem çok baskı yapıyor, evde kaldın muhabbetleri dönüyor”
“Anne olmak istiyorum”
“Bütün arkadaşlarım evlendi”
“Yaşım geçiyor”
Tam “Allah bir yastıkta kocatsın o zaman” diyeceğim, haliyle bir gülme geliyor :))
Herkes evliliği amaç edinmiş, fakat AŞKtan bahseden yok. İkisi arasındaki bağlantının kurulamamış olmasından dolayı “Peki ya Aşk?” diye sorunca “Aa tabi o da olsun” diyenler çıkıyor, sanki kuruyemişçiden karışık çerez almaya gelmiş gibi.
Yola evlenmek için çıkıyorsanız, tek amacınız evlenmekse elbet evlenirsiniz. Aile baskısından kurtulmak için ilk bulduğunuz adamla pazardan karpuz seçer gibi evlenirseniz, inanın bana, hayalini kurduğunuz gibi bir evlilik olmayacak o. Çünkü nasıl bir evlilik istediğiniz ile ilgili de yeterince veri topladım, o yüzden hayalinizdeki gibi olmayacağını biliyorum :) Kadınlar olarak hormonlarımızın kimi zaman çok gevezelik ettiği doğrudur, fakat bir kadın sadece hormon demek değildir. Eğer sadece anne olmak için evlenmek isityorsanız, kusura bakmayın ama kendinize bir hayat arkadaşı değil bir damızlık arıyorsunuz demektir, sonra da “Bu adam hiç romantik değil, ruh ikizim değil ruh öküzümmüş meğerse” diye ağlamayın.
“Hem, babasına aşık olmadığınız bir çocuğa ne verebilirsiniz ki?”
Aşk; Öz’den, yaradılıştan, ruhtan gelir.. Evlilik ise toplumsal bir üründür, yaradılıştan gelmez, çeşitli sebeplerden sonradan uydurulmuştur. Bugün tanıştığınız bir insanla bile yarın evlenmeye karar verebilirsiniz, fakat o insana yarın aşık olmaya karar veremezsiniz. Çünkü karar vererek aşık olunmaz, fakat evlilik bir karardır ve kararlar, bir takım hesaplar sonucunda oluşan zihinsel çıktılardır. Mantık evliliği yapabilirsiniz, fakat mantık aşkı diye bir şey yoktur, zaten aşkta mantık da yoktur :)
Bu yüzden Aşk, GERÇEKTİR. Yaradılıştaki en gerçek, en karşı konulamaz, en hesapsız ve en güzel şeydir.
Evlilik kelimesi “Bir ömür, bir insanla, bir hayatı paylaşmak, ikiden bir yapmak” ın kısaltılmış hali değil mi? Aşkın olmadığı yerde ikiden BİR olur mu?
Bir adamın karısı olmak çok kolaydır. Sadece iki şahitle herhangi bir adamın karısı olabilirsiniz. Fakat bir adamın “Hayatının Kadını” olmak başka bir şeydir.
Herhangi bir adamı (evliliği) değil, hayatının kadını olacağınız O adamı (aşkı) arayın.
Çünkü evlilikten aşka bir yol yok.. Aşkın ise her güzelliğe, her denize, her ışığa bir yolu var.
Çünkü neyi arıyorsanız, onu bulursunuz.
Yolunuz Aşk OL’sun ;)
Sevgiler
Özge
No comments:
Post a Comment